Űҫ kapılı,
gűneş yıldızı bu şehirde
Yosun
tutmuyor duvarlar
Islak sarı
kumtaşında
Őğrenmiş
kűskűn yeşil adaҫayı
Ҫiҫek aҫmayı
Aşıklar
toplasın
Demine huzur
katıp
Űҫ oda evde
iҫsin diye
İki parҫalı,
onbir aҫılı bu şehirde
Duvarlara
ҫıkıyor tűm yollar
Duvar arkası
her avluda
Başarmış
acılı hurma ağacı
Rűzgara ağ
atmayı
Yıldızlar
takılsın
Karanlığa
kırmızı katıp
Kurşun olsun
yağsın diye
Ҫok ҫocuklu,
az aşklı bu şehirde
Bir baba
dűşmez her eve
Erkek sesli
her odada
Bırakılmış
utangaҫ kırmızı nar
Leke
yapmadan soyulup
Elmas
taneler
Aşureye
konsun diye
Bűyűk
tarihli, kűҫűk hafızalı bu şehirde
Kayıp saat
aranmıyor
1’den 11’e
kadar gelip
Unutuyor,
cami minaresi akrep, yelkovan kilise ҫanı
12’ye
vurmayı
İҫinde kayıp
saat balkabağı
Zil takıp oynasın
diye
Hatıralar
gőműlű, kelimeler kűrek bu şehirde
Anlat zeytin
nene, fesleğen dede
Sizden bize
Őlműş, kuru
kum kemik
Sarı
benliğimi űstűne giyip
Şiiri
takarmı diline